Terlemek, çoğu kişinin rahatsızlıkla ilişkilendirdiği doğal bir süreçtir. Oysa terleme olmadan vücudumuzun ısı dengesini sağlamak, hatta bağışıklık ve sosyal iletişimde bazı biyolojik sinyalleri taşımak mümkün olmazdı. Terleme, düşündüğümüzden çok daha önemli bir işlevdir.

 

Neden terleriz?

Vücudumuzda iki temel ter bezi bulunur:

- Ekrin bezleri: Vücut ısısını düzenlemek için ince, çoğunlukla su bazlı ter salgılar. Terin buharlaşmasıyla vücudumuz serinler.

- Apokrin bezleri: Özellikle koltuk altı ve genital bölgelerde bulunur. Daha yoğun içerikli salgıları stres, hormonlar ve duygusal durumlarla tetiklenir.

Terleme sayesinde:

- Vücut sıcaklığımız dengelenir,

- Fazla tuz ve sıvı dışarı atılır,

- Cildin yüzeyinde bağışıklığı destekleyen bazı doğal moleküller taşınır.

 

Ter kokusunun nedeni nedir?

Aslında terin kendisi kokusuzdur. Koku, terin cildimizdeki bakterilerle karşılaştığında ortaya çıkar.

- Corynebacterium ve bazı Staphylococcus türleri, apokrin terdeki yağ ve proteinleri parçalayarak kısa zincirli yağ asitleri ve kükürtlü bileşikler üretir.

- Bu bileşikler, “ter kokusu” olarak bildiğimiz keskin kokunun kaynağıdır.

Yani koku, terin kendisinden değil, mikrobiyomun doğal faaliyetlerinden kaynaklanır.

 

Koku oluşumunu etkileyen faktörler

Bir kişinin kokusu yalnızca bakterilerden değil, pek çok iç ve dış etkenden şekillenir:

- Mikrobiyom dengesi: Bazı bakterilerin baskın olması kokuyu artırabilir.

- Diyet: Baharatlı yiyecekler, kafein, alkol ve kırmızı et farklı kokulara yol açabilir.

- Stres ve hormonlar: “Stres teri” daha yoğun kokuya neden olur. Ergenlik ve hormon dalgalanmaları da kokuyu etkiler.

- Çevre: Sıcaklık, nem ve hava almayan kıyafetler bakterilerin çoğalmasını kolaylaştırır.

- Genetik: ABCC11 genine sahip bazı kişilerde koltuk altı kokusu çok daha azdır.

 

Koku ile nasıl başa çıkabiliriz?

Kokuyu tamamen engellemek yerine, dengeli bir mikrobiyom ve sağlıklı cilt yaklaşımı en etkili çözümdür:

- Nazik hijyen: Düzenli duş ve koltuk altını kuru tutmak önemlidir.

- pH dengesini korumak: Hafif asidik ortam, kokuya sebep olan bakterilerin çoğalmasını zorlaştırır.

- Doğal destek: Bitkisel antibakteriyel içerikler ve koku moleküllerini bağlayan ajanlar (ör. çinko risinoleat) kokuyu baskılamadan kontrol sağlar.

- Yaşam tarzı: Daha dengeli beslenme, stresi yönetmek, hava alan kumaşlar tercih etmek ve düzenli uyku da kokunun azalmasına katkı sağlar.

 

Loupe’un yaklaşımı

Loupe olarak biz, cildin doğal ritmini desteklemenin en doğru yol olduğuna inanıyoruz.

- Alüminyumsuz formüllerimiz, gözenekleri kapatmadan cildin doğal terleme ritmini korur.

- Çinko risinoleat, koku moleküllerini bağlar ve etkili bir tazelik sağlar.

- Organik uçucu yağ karışımları, günlük bakımınızı sağlıklı ve aromatik bir ritüele dönüştürür.

Sonuç: Kendinizi hem ferah hem de dengede hissedersiniz.

 

 

Kaynaklar

- James AG. Microbiome and odor formation in the axilla. Int J Cosmetic Sci. 2017.

- Natsch A. Molecular basis of human body odor formation: Insights from human microbiome research. J R Soc Interface. 2015.

- Urban J. et al. Microbial origins of human body odor. American Society for Microbiology. 2021.

- Callewaert C. et al. Characterization of the underarm microbiome in men and women and associations with body odor. PLoS One. 2014.

- Troccaz M. et al. Relationship between diet and human body odor. Chem Senses. 2009.

- Dunn RR. et al. Armpit microbiomes differ across deodorant and antiperspirant users. PeerJ. 2016.

- The Guardian. What to know about deodorant and your skin. Wellness, 2024.